22 Haziran 2011 Çarşamba

Boyama boyama boya

Deniz neredeyse 9 aylıktı ben ilk parmak boyasını aldığımda.. Daha doğrusu hediye geldiğinde... Düşünüyorum da Deniz'e hiç alamadığım bişey parmak boyası 9 aylıktı patronumdan hediye geldi, sonra yaşgününde hediye geldi,  şimdi de Dettol sağolsun parmak boyası, sabun ve boyamak için çanta yollamış...
Resim konusunda süper başarısızım, Remzi neredeyse hiç resim olayına girmedi Denizle. Geriye Mine ablamızın yaptığı inek, koyun ve kuş resimleri kalıyor ki inanın hiçte fena değilmiş resmi.. Parmak boyası, kuru boya, kalın kalem boya tüm boya kalemi çeşitlerimiz mevcut. Resim kağıdımızda var ama bende yetenek yok işte..
Deniz, ben ve parmak boyası hikayemiz ise daha kolay. Çizgi çizmek, yuvarlak yapmak ve el basmaktan ibaret.. 9 aylıktan beri düzenli parmak boyamızla el basıyoruz.. En büyük parmak boyası etkinliğimiz bu.. Hepsini saklıyorum. Elinin gelişimi mevcut. İlerde güzel bir anı bence.. Kimse annenin resim yeteneğini de sorgulamaz böylece neticede el basmak. Parmak boyasının tek sorunu olay bittiğinde masasından sandalyesine, ellerimiz, üstümüz başımız hatta bazen yüzümüze bile boya bulaşıyor. Deniz suyu çok sevdiği için parmak boyası bittikten sonra el yıkamakta onun için ayrı bir zevk.. Hele otomatik sıvı sabun olayına girdik ki  süper eğleniyor el yıkarken.. İtiraf ediyorum başta mutfak için de iyi olur diye düşünmüştüm ama otomatik sabun sevdasına "hadi Deniz koş ellerini yıka" diyoruz, "koş" sonrası banyoda alıyor soluğu.. Komik, her el için ayrı operasyon iki kez dokunuyor yani henüz bir kez sabun elip iki elinide ovuşturmak aklına gelmiyor. Göstersekte bir sonrakine tek tek sabun alıyor eline..
Zaten doğduğundan beri hastalıkları bir kenera koyarsak hergün yıkadık Deniz'i etkisi bununda büyük suyu sevmesinde.. Bakalım bu haftasonu Deniz'le deniz olayına gireceğiz. Suya ilgisi geçen seneki gibi çekinerek ve hafif korkuyla mı başlayacak?

16 Haziran 2011 Perşembe

İspanya

Denizle ilk yurtdışı deneyimimiz İspanya.. Kayıtlara geçmeli. Deniz doğduğundan beri düzenimiz bozulmasın uyku saatleri değişmesin, yeme içmesi sorun olmasın diye doğru dürüst tatile bile gitmedik. Anneanne yanı, büyükanne evi derken 2 yıl geçirdik. Denizsiz tatil diyenlere biz Denizsiz akşam bile zorunlu oladıkça geçirmiyoruz ki nasıl onsuz gece geçirelim derim. Amma yaş 2'i geçince hey özgürlük diyerek İspanya'ya yelken açtık. İyi de yapmışız başından sonuna dolu dolu bir tatildi bizimki..
Berrak süper bir organizasyon yapmıştı. Rota harikaydı. Oteller süper. Zaten uçaktan indik süper bir araba kiralamış gördük gönlümüz açıldı. Ardından başka bir adam çocuk koltuklarını getirdi "vaoowww" dedik ağzımız açık. Tatil böylece başladı. Oğluşumla Antaya-İstanbul arası uçuşlarımız geçen sene çokta rahat değildi. Oysa 4 saatlik ispanya yolculuğunda süperdi Deniz. Baba faktörü de etkili oldu tabii.. Tüm tatil baba faktörü vardı zaten. Remzi mükemmel bir baba uyutmadan yeme içmeye "emzirme dışında" benden başarılı :))

  

Valiz içeriğimize gelince her güne 3 bez, ilaç, her güne 1 yedekli kıyafet, mayo, terlik, tülbent, oyuncak, kitap, güneş kremi, şapka, bir kaç paket hazır mama, şampuan, havlu, nevresim...

Bez olayı tam tuttu, kıyafet bir miktar fazla geldi. Nevresim oteller çok temizdi hiç çıkmadı bile valizden. Tülbent bayağa işe yaradı. Hazır mamalar iyi gitti hatta orada Dia'dan meyve püresi ve yoğurtta ekledik ara öğünlere.. İlk hazır yoğurdumuzu da yemiş olduk böylece.. Yemek konusunda çok zorlanmadık. Makarna, çorba, pilav (onalrın deniz mahsüllü ve etli pilavları meşhur) bayağa gitti..
Gezme olayına gelince Deniz bayağa gezdi, yorulduğu yerde pusetine bindi. Hatta uyudu. Sevilla'da kilisenin tepesine çıkarken uyuya kaldı yorgunluktan.Yanlış hatılamıyorsam 45 kat çıktık. Manzaraya bakalım, hazır Deniz uyumuşken, dedik ki o ara çanlar yanımızda çalmaya başladı ama uyanmadı.. Gelen geçen hayretle bir bize bi Deniz'e baktı .. Ben bir panik kulaklarını kapadım ama o zaten çoktan rüya aleminlerine dalmıştı... 

Deniz gezip gördüğü yerleri hatırlamayacak belki ama beraber hiç ayrılmadan geçen 8 gün onun içinde sevgi anlamında doyurucu oldu.. Bizim içinde hem tatil, hem Deniz'li bir hafta, özellikle benim için Deniz doğduğundan beri en esnek haftamdı. Yarımda yattığı gece oldu, hiç yemek yemediği öğün ama olur dedim. Sabah uzun uyuttum. Yarım saat sonra bebek maması ile karnını doyurdum. Sonuçta ne aç kaldı ne uykusuz. Bizde süper bir tatil geçirdik.




Dün gelmiş Deniz bana "İspanya'ya gidelim anne" dedi. Bence de İspanyaya gidelim Remzi...

Adios