16 -22 Ocak 2011 tarihleri Deniz için her zaman özel olarak kalacak bir tarih. Büüyyüüükk babaannesi ile bundan 2 hafta önce tanışmışlardı ama bu farklı... Başbaşa, kendilerine özel bir zaman dilimi...
Büyüdüğü zaman hatırlamayacak, işte bu yazı onun için...
Evi tanıma:
Bir pazar akşamı geldi ninemiz bize.. İlaç kargaşası, yatak hazırlığı, Deniz'in uyku zamanı derken çabuk geçti ilk gece.
Tanışma:
Asıl tanışma işte pazartesi oldu. Deniz nineye yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. Önce salondaki legolarını gösterdi. "Yap, boşz" dedi. Mutfakta beraber oturdular. Kah nine yedi kahh Deniz.
Alışma:
Salı düzen oturtulmuş, ilaç kargaşası sonlanmış herkes birbirine alışmıştı. O kadar alışılmış bir düzen oldu ki birden bire, yemek ritüelimizdeki yerini aldı ninemiz. Deniz yemek istemediğinde başındaki yazmayla ağzını kapayıp Deniz'e küstü ki Deniz yesin. Deniz kıramadı ninesini kırmadı da o her küstüğünde bir kaşık yemek indrdi zorla da olsa miğdeye...
Anektot: (bu böyle mi yazılıyor???)
Yanlış hatırlamıyorsam pazartesi saat 12 civarı ninemiz salondaki koltukta kestiriyor aman üşümesin dedim üzerine battaniye örttüm. Aman benmiyim örten, tek düşünen ben miyim nineyi sanki HAYYIIRR Deniz örtecek ninesinin üzerini. Acil başka bir battaniye bulunup Deniz'e verildi Deniz biraz sakinleşti ama hala ninenin üzerinde benim örttüğüm battaniye, koştu onu yere attı kendininkini serdi ninesine.
Kaynaşma:
Ninemizin üçlü sarmal inci kolyesi kopar. DADADADADANNN aman tanrım zaten bir güzü görmeyen diğeri de azıcık gören ninemiz kolyesinin parçalarını nasıl bulacak?? Tabiki Süpermen Deniz hemen yardıma koşar ve her bulduğu inci parçasını sevinçle ninemize "İNCİ,İNCİ" diye taşır. Nine her verilen inci tanesine çok sevinir. Bulan mutlu, alan mutlu...
Deniz'in ninenin elinden tutup odasına götürmesi ise sözlerle anlatılamayacak kadar güzel ve özeldir. Salondan ninemizin elini tutar kaldırır, ninemizin hızına göre yavaş yavaş koridor geçilerek odamıza götürülür. Daha sonra oyuncaklar ve yeteknekler ninemize gösterilir ve tepki beklenir. Ninemizin tepkisi çok hoşa gitmiş olacak ki bu bir ritüel olur ve günde iki bazen üç kere tekrarlanır. Deniz anneannenin yaşlılığını, gözlerini, dizlerini anladı sanki, ona göre hareket etti hep. Kırmadı onu.
Denizin arkadaşları:
Çok sosyal bir çocuk olan Deniz'in siteden kankaları mevcuttur. Hepsi kendinden büyük olmakla beraber Duruşah, Sezin ve Mert vazgeçilmez arkadaşlarımızdır. Onların evine gitmek bal kadar tatlı olmakla beraber onlar bize geldiğinde oyuncakları paylaşmak acıdır. Ninemizin bizde olduğu perşembe Sezin ve Duruşah bize gelir ve başlar curcuna.. Deniz oyuncak vermez paylaşmaz ama sever arkadaşlarını. Nineyle de tanıştıtıt özellikle Duruşah'ını.. Nine bütün haftayı Deniz, Mine ve benle geçirirken araya böyle bir değişiklik ona da iyi gelmiş gelen kadınları herzamanki gibi esprileri ile güldürmüştür. Böylece ninemiz bir haftada hayatımızın kısa bir özetini bizle paylaşmıştır.
Ayrılık:
Tam herşey süper ninemiz yanımızda gözümüz arkada değil derken bir hafta bitmiş ve cuma akşamı ninemizi İlhami amcamıza teslim ederek ayrılış zamanı gelmiştir.
Yine gel nine yine gel...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder