11 Eylül 2011 Pazar

Antalya tatil...

Hareketli bir dönemdeyiz. Haliyle yaz olduğu için tatillerde fazla. Denizle geçirdiğimiz zamanda...
Önce Berraklarla İspanya tatili, sonrasında Ayvalık-Çeşme-Didim turu son olarakta Antalya.
Antalyayı aslında çok sevmem ama anneannem ve dedem yazları orada olduğu için her yaz bir hafta mutlaka gideriz.
Annem çalıştığı için 4.5 yaşına kadar anneannem baktı bana sonrasında malum kreş ve anaokulu dönemi.. Anneannemin yeri bir başka o yüzden. Kendimi onun yanında ayrı hissederim.
Deniz de bunu yaşasın anneannemle ve dedemle benim gibi vakit geçirsin dedemin kucağında otursun onunla oynasın çok istiyordum. Deniz doğduğundan beri 3. kez anneannemlere gitmesine rağmen, başta biraz soğuktu ama sonra bir açıldı sormayın.. :)
Teyzelerimin de orada olmasıyla ilgiye boğulan oğluşum şımarıklığın son noktasına ulaştı sanırım. Dededen hikayeler, anneannemden masallar dinliyor. Teyzelerim ile oyunlar oynadı. Moduna göre söylem değişse de genelde gülüş anneanne ile lale anneanne diye hitap ediyordu. Annemle teyzem tek yumurta olduğu için ve annem orada olmadığı için arada Lale'ye "sen benim anneannem misin?" diye soruyor bazen de onu annem sanım peşinden dolanıyordu. İkizleri en son kışın bir arada görmüştü ama bu detayı atladığı için kendi kafasında çözemedi olayı bir türlü.  (Sanırım bu bilmece ikisini tekrar  yanyana görünce çözülecek.)
Hergün sabahtan akşama kadar plajda olduğumuz içinde yüzme olayında bayaga başarılıydı. Kolluktu, simitti hepsiyle tek başına yüzmesi bir yana, kafasını suya batırarak dalmaya bile başladı. Sahilde genelde oyun olarak babasının tercihi olan kanal inşaatına yöneldi. Bu derin ve geniş kanallar sahilde yaşıtları arasında kısa sürede popüler oluyor ve kanalına yeni işçiler topluyordu.
Deniz, kum, güneş, oyun derken malesef, her güzel şey gibi tatilimizde bitti ve evimize döndük..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder