5 Ekim 2015 Pazartesi

Nazar da Nazar.... (Uzun bir özet)

Uzun bir ara vermiş olmanın şaşkınlığını yaşıyorum. Bana sorsanız en son geçen hafta yazmış gibiyim... Ne kadar da hızlı akmış hayat.
Öncelikle Çocuklarım; malesef Beşiktaş bu sene de çok iyi oynamasına rağmen şampiyon olamadı. Denbaba gitti. Yerine Mario Gomez geldi ki fena ... Süper sevdik benimsedik... Stadın tamiri bitmedi. Pasolig diye saçma bir sistem yüzünden biz yine maçlara gidemiyoruz.
Sonrasında son yazdığımdan şimdiye hayatımız çok değişti. Çok şey yaşadık. Öncelikle Deniz anaokulundan mezun oldu.. Sevindik, ağladık...



Bu kış ilk kez bir çocuksuz haftasonu kaçamağı yaptık. Rotamız Belgrad... Laf aramızda 2 günden uzun çocuksuz tatil tatil değil eziyet olurmuş onu anladık. Çook özledim böceklerimi çok. Bir o kadar da iyi geldi ama 2 gece çok yerinde bir tercih olmuş. 







Ardından cümbürcemaat bir Barcelona yaptık ki tadından yenmez... Gaudi hayranı olmadan şehre bayılmadan bekle bizi yine geleceğiz demeden olmazdı...









 Çok zor acılı günlerde geçirdik. Üzüldük bol bolda... Bakıcımız ablamız ile yollarımız ayrıldı. Uykusuz, mutsuz sudan çıkmış balık gibi kaldım bir süre... Sonrasında Yaz başı Deniz kolunu kırdı.  Uysal oğlum benim 1 ay o kolla dolaştı bir gıg bile demedi... Almanyalarda kolunda alçı gezdi de gezdi.





 Bu yaz da geçen yaz gibi Kıbrıs'a gittik hem de iki kez ikisi de birbirinden keyifli geçti... Ne için çalışıyoruz tatil için değil mi :))











Deniz ilkokula başladı. Öyle bir gün öyle bir heyecan tarifi yok... Küçücükte aralarında, mini mini bir oldu benim oğlum. Evde Rüzgar'dan dolayı iri yarı geliyordu gözüme. Aman bir de baktım o da anne kuzusu evimizin olgun delikanlısı, minik surat kaldı sınıfında... 2-3 Eylül oryantasyon, 7 Ekim'de açıldı okulu...


Eksik arabalarımızı tamamladık King (kral), Chek Hicks (yeşil) kolleksiyonumuza katıldı ve inanmassınız kolleksiyonumuz boyumuz geçti...
 Ben 35'ime girdim. Tamı tamına 35 oldum. Yolu yarıladım....




Deniz 6, Rüzgar 3 yaşına girdi....


















 Ardından ben, ben yani ben gerçekten ben nazara inanır oldum. Çocuğumun kolu 2. kez kırıldı...Hem de okulun ilk haftası 10  Eylül günü... Yeter diye bağırmak geçti içimden bağırdım da... Bu ne, ben ne zaman sosyal medyadan güzel birşey paylaşsam başımıza kötü birşey geldi ve de geliyor. Kim kötü gözle bakıyor, negatif enerji veriyor bilmiyorum ama artık inanıyorum. Çocuklarım bunu okuduğunuzda annenizi cahillikle ya da sığlıkla felan suçlayacaksınız yapmayın. Çaresizlik bunun adı. Sünnet oldu Deniz dedim, krem alerji yaptı. Gezmelerdeyiz dedim yabancı memleketlerde ateşlendi. Mezun oldu dedim kolu kırıldı. Okulu başladı dedim kolu kırıldı. Satranç turnuvasında 3. oldu dedim bakıcının ayağı kırıldı. Aklıma gelenler bunlar dahası da vardır da hatırlayamadım. Konu açılmışken haftasonu da 3. oldu oğlum satranç turnuvasında... Kötü bakmayın düşünmeyin. Negatif enerji yollamayın artık aaaaaaaaaaa.....






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder