10 Ağustos 2010 Salı

Denizden Anneye

Deniz'in anneden anladığını yazıya döküp ölümsüzleştirmek istedim. Ne de olsa kısa bir süre sonra Deniz'in kalbindeki tahtından alaşağı edileceğim. (cebren ve hileyle ya da gayet istekli bir şekilde bizim geline kalmış o. Süreden kasıt; yıllarla ölçülebilen bir süre ama bir anne için bu kısa bir süre...
Doğduğu an, ilk emzirişim, ilk bez değiştirmem, ilk kucakta uyuyuşu, ilk ağlaması, hastaneden çıkışımız, yenidoğan sarılığı, topuk testi hatası, her hafta kan vermemiz, yenidoğan sarılığında hastanede kalmamız, çaresizliklerimiz, emzirme seanslarımız, ilk banyosu, aşıları, göbeğinin düşüşü, uyku öncesi ritüelleri, 40. günü, ilk yolculuğumuz, Deniz'in deniz ile buluşması,ilk öksürük, ilk sesler (ki annemle karşılıklı ağladık), ilk dönme,süt sağmalar (hergün),  ek gıdaya başlayış ya da başlayamayış,ilk hastalık, sebze çorbaları, çorbalı köfteler, ilk diş, yoğurt mayalamalar, emekleme, sıralama, taytay durma, diş hediği, ilk kelimeler, el sallamalar, yürüme, Denizsiz kocayla ilk sinemaya gidiş (10 aylıktı anneanneye bıraktık), uykusuz geceler, ilk uçak yolculuğu, üçlü ilk tatilimiz, yaşgünü, annesiz yatmam demesi,Denizsiz 2. sinemaya gidiş (13 aylık işten kaçtık ama piskolojik olarak hep aynı suçluluk duygusu), ilk ve hep anne demesi,  motor-bisiklet daha doğrusu tekerleği olan herşeye hayranlığı, sarılmaları, öpmeleri, kedi taklitleri aman tanrım daha aklıma gelmeyen onlarca şey o kadar güzel ki Deniz'in geçen şu 16 ayındaki duygularımı anlatmaya kelimeler yetmez...
Deniz'in gözünden ise dünya daha farklı daha basit...

Anne: Emzirmeye yarayan varlık.
İlk zamanlar sürekli, şimdi uykuya dalmak için kullanıyorum seni, itiraf ediyorum rahatladın mı? Kokunu seviyorum ama. Hava sıcak, biraz ekşiyo kokun ama olsun ona alıştım. Ben anlamam Dior Jadore'dan,  Noa'dan. Sürme onları senin kokunu seviyorum ben... Eskiden oluk oluk akardı memelerden süt. Şimdi kanırıyorum kanırıyorum azıcık geliyoo, eskisi kadar verimli değilsin yemeden içmeden mi kesildin ne! tatlı ye biraz, bol da süt iç... Zaten artık pompanın sesi de gelmez oldu kulaklarıma. Bıraktın saldın sen bu süt işini bozuluyorum bilesin. İlk aylar ayrılmadın yanımdan 4. aydan sonra haftada 2-3 gün 3-4 saat kaybolmaya başladın. Bu aralar beni öğle uykusuna yatırıp kaçıyosun fark etmiyo değilim ama çok yoruluyorum sabahları dayanamıyorum; beni dinle, yat yanımda gitme.. Dedim ya o kokunu bile seviyorum senin... Akşamları parkta karşılaşıyoruz beni bırakıp parkta oyun mu oynuyosun yoksa?? Ayrıca seni görünce aklıma hemen süt geliyo nolur parkta emzirsen! Alışveriş yapmanı sevmiyorum! Sürekli oynayalım, evde iş de yapma... Ne ayak bilgisayar başında renkli renkli çizgiler çiziyosun anlamıyo muyum oyun oynadığını sanki!!! Zaten anneannem gelsin anlatcam yaptıklarını... Dur dur diye bağırmalarını unuttum, yedim, yuttum sanma... Annecim gücüne gitmesin ama herşeyi tek tek on defa söylemene gerek yok anlıyorum. Uydurma şarkılarını seviyorum ama biraz cırtlaksın kabul et! Babamı öpünce nasıl kıskanıyosun ama fark etmiyorum sanma :) ama onu da çok seviyorum gerçi senin kıskanmanı daha çok seviyorum ama. Bir de gece niye sen büyük yatakta ben küçücük yatakta yatıyorum. Bende büyük yatakta yatıcam. Yiyosa babam yatsında göreyim benim yatakta! (senin yatmışlığın var bişey diyemedim sana) Bulutmuşda, yıldızmış, ay dedeymiş, şirinlermiş yok canım annem küçük o yatak küçüüükkkk.. Birde anne diyince ne istersem yapıyosun fark etmedim sanma... Annecim okuma bilmediğini de fark ettim ama sana bişey diyemedim resimlere bakıp bakıp uyduruyosun bişey demiyorum ama 30 yaşına geldin geliştir biraz kendini...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder